Yaşam

Çok Uzun Bir Uçuşun İnsan Vücuduna Olan Etkileri Nedir, Bunlarla Nasıl Başa Çıkabiliriz?

Ne de olsa uzun bir yolculuk demek, pek hareket etmeden oturmak ve uyku düzeninin bozulması anlamına gelir.

Peki uzun hava yolculukları, vücudumuzu nasıl etkiler ve bu yan etkilerin önüne geçebilmek için neler yapabiliriz?

Uzun bir uçuş sonrası en rahatsız edici durumlardan biri, cilt kuruluğudur.

Bunun sebebi, uçakların içindeki nemin çok düşük olmasıdır. Etrafta dolaşan hava, muhtemelen gideceğiniz bölgenin havasından çok daha kurudur. Çünkü uçağın içindeki hava, yüksek irtifalardan dolayı kuruma eğilimi gösterir.

Bunun sonucu da kurumuş dudaklar, gözler, burun ve cilttir. Bu problemin önüne geçebilmek için sıvı tüketimini arttırmak önerilir. Ancak bahsettiğimiz bu sıvı, alkol ya da asitli içecekler değil yalnızca sudur.

Uzun mesafeli hava yolcuklarının olası yan etkileri arasında kan pıhtılarının oluşumu da vardır.

Uzun bir yolculuk sebebiyle bacaklarda derin ven trombozu (DVT) olarak bilinen kan pıhtılaşması görülebilir. Ancak buna sebep olan şey uzun süre havada kalmak değil, uzun süre hareketsiz kalmaktır.

Uzun süre aynı pozisyonda oturduğunuzda, bacaklarınızdaki damarlarda kan akışı yavaşlayabilir. Uçuş ne kadar uzunsa, bunun olma olasılığı da o kadar yüksektir.

Genel itibarıyla bu rahatsızlığın sizi bulması düşük bir ihtimal olsa da eğer yakın zaman bir ameliyat geçirdiyseniz, hamileyseniz ya da yeni doğum yaptıysanız bu risk artış gösterir.

Böyle bir durumda kan pıhtılarının oluşumunu önlemek için yapabileceğiniz en basit şey hareket etmektir. Uçağın içinde ayağa kalkarak uçağı birkaç kez turlamak oldukça faydalı olur. Yine oturma pozisyonunu ve bacakların yönünü değiştirmek, kan pıhtısı oluşumunun önüne geçer.

Son olarak jet lag’tan bahsetmemek olmaz.

Uçakta ne kadar uzun zaman geçirirseniz, birden fazla zaman dilimini geçme olasılığınız bir o kadar artar. Uçaktan indiğinizde ise vücudunuzun iç saati, yani sirkaditen ritmi, orijinal diliminize ayarlı olan ve kendinizi içinde bulduğunuz zaman dilimi arasında bir uyumsuzluk olur.

Doğal olarak vücudunuz, bu durumdan pek hoşlanmaz ve bu da geçici olarak uyku bölünmesine, bitkin hissetmeye, mide problemlerine ve konsantrasyonda zorluğa neden olabilir. 

Bu sıkıntının önüne geçebilmek için ise bir gece öncesi, gideceğiniz yerin saat dilimine göre en az bir saat geç veya bir saat erken yatabilir ve bu saat farkını dengeleyebilirsiniz.

Kaynaklar: IFL Science

gole-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu