Haber

Mevsimlik tarım işçileri oy kullanamayacaklarını söyledi

Haberler: DİLAN KUTLU – Kamera: DURSUN ALKAYA

Siyasi partiler, birinci tip Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanmayan milyonlarca seçmeni sandık başına götürmek için seferber olurken, Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesindeki tarlalarda çalışan mevsimlik tarım işçileri, mecbur kaldıkları için memleketlerine gidip oy kullanamayacaklarını söylediler. çalışmak. Birinci tip seçimde binlerce tarım işçisinin oy kullanamayacağını belirten Mustafa Baş, “Bize hak verirlerse buraya sandık koyun, vatandaş gibi oy kullanırız. En büyük temennimiz bu. Nereye bakarsanız bakın Burada en az 500 kişi var, bu bölgede 50 tane böyle grup var, ‘Bizi insan yerine koymuyorlar. Bizi vatandaş olarak görmüyorlar” dedi.

14 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde seçmenin yaklaşık yüzde 11’i sandık başına gitmedi. İkinci yarışa kalan cumhurbaşkanı adayları Recep Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki oy farkı yaklaşık 2,5 milyon olduğu için ikinci turda sandığa gitmeyenlerin ne yapacağı büyük önem taşıyor. Bu nedenle siyasi partiler sandık başına gitmeyen seçmeni ikna etmeye çalışıyor.

Ankara’ya 150 kilometre uzaklıktaki Şereflikoçhisar’da tarlalarda çalışan mevsimlik tarım işçilerinin çoğu, ilk turda memleketleri Şanlıurfa’ya gidip oy kullanamadı.

10 yıldır soğan tarlalarında çalışan 47 yaşındaki Zeynep Köse, 10 çocuğundan sadece birini okuyabildiğini, 300 TL’lik yevmiyeyle geçinemediğini, bir yıldır Şanlıurfa’ya dönemediğini ifade etti. HaberlerAjansına şunları söyledi:

“10 ÇOCUKLA NASIL KALKABİLİRİM”

“Zorluklardan dolayı bu yıl hiç dönemedim. Elektrik olmadığı için şu an kiralık evde oturuyoruz. Aldığımız günlük ücret 300 TL. Kiraya mı vereyim, suya mı vereyim, doğalgaz mı kullanayım? 5 kilo yağ 150 tl 50 kilo un 500 tl 50 kilo şeker bin tl ben bu parayla ne geçimim çocuklarım okumadı 4.sınıfa gittiler 6.sınıfa ben aldım Oğlum bana ‘Anne neden beni okula göndermedin’ diyor. 6 ay böyle tarlada,güneş altında soğuk yemek… Sabah erkenden kalkıp yola koyuluyoruz.Karanlıkta gelip karanlıkta gidiyoruz.İki çocuğumu tarlada büyüttüm. .Ömrümüz böyle geçti.47 yaşındayım hayattan bir şey anlamadık.Şimdi 10 kişi çalışsak 5 kişi çalışsak da yetmez.Et yemedik. tam bir yıldır evimizde neden ağırlığı 360 tl o yevmiyeyle ne alacağım çocuklarıma iyi bir eğitim vermem gerekiyordu akşamları sıcak yemek pişirmem gerekiyordu.

“ADALET, HUKUK, DEMOKRASİ OLUN, BİZE SOĞAN VERİN”

Ali Körpe dedi ki:

“Cumhurbaşkanımız ‘Rizeliler, Ordulular, işinizi biraz erteleyin’ dedi. Bizim oyumuza ihtiyacı yok herhalde değil mi? Olsaydı bize ‘Sakın gitmeyin’ derdi. 10 yıldır bu işi yapıyorum. yevmiye bizi kurtarmıyor. Aç gidin. “Biz razıyız ama adalet, demokrasi ve hukuk olmayınca olmuyor. Bunu istiyoruz. Bizde adalet, hukuk ve demokrasi olsun yeter. Adalet olsun, hukuk olsun soğanla yetiniyoruz.”

“DEĞİŞMELİ”

Ahmet Alabaş, Şanlıurfa’dan ayrılalı 3 yıl olduğunu söyledi. Çocuklarının bir kısmının Şanlıurfa’da olduğunu ve kışın Polatlı’daki soğan depolarında çalıştığını belirten Alabaş, 8 çocuğundan sadece birinin üniversitede okuyabildiğini ancak kendisinin de soğan tarlasında 1000 yevmiye ile çalıştığını söyledi. 300 TL.

Alabaş, “Geçim zorlaştı, göründüğü gibi sıradan değil. Buradaki gençlerin durumuna bakın. Bazıları okulu bıraktı. Akşam 4’e kadar çalışacaklar. 7 olacak” dedi. Eve gelene kadar saat.Bu insanların sosyal hakları var,yiyecekleri,içecekleri var ama biz her şeyden mahrumuz. oy orada. Değişim olmalı, değişim olmalı diyoruz” diyor.

Tarım işçilerinin sosyal güvencesinin olmadığına dikkati çeken Alabaş, şunları kaydetti:

“Bunun da düzeltilmesini istiyoruz. Yıllardır tarım işçileri eziliyor. Girin bu ovaya doktora gidecek parası olmayanın, suda boğulan kimsenin umurunda değil. Tarım işçisi mi olduk, biz mi tarım işçisi olduk? cahil mi olduk? Kör müyüz? Saraylarda manda yoğurdu yemek, Bağdat hurması yemek… Ben hayatımda hiç manda yoğurdu görmedim. 58 yaşında bir insanım, bugüne kadar hep böyle yaşadık.”

“BİZİ VATANDAŞ GÖRMÜYORLAR”

64 yaşındaki Mustafa Baş, kendisi gibi binlerce ziraatçının seçimin ilk turunda oy kullanamayacağını belirterek, şunları söyledi:

“En kıymetli hakkımız. Oy kullanamıyoruz. Urfa’ya gitsek… Millet hep fakir, kaza olsa yollarda ölüyor. Bize hak verirlerse sandığa koyun.” burada oy verelim, vatandaş gibiyiz. En büyük arzumuz bu. Canımız gözümüzün önünde ne diyelim?” Bu mümkün. Oy Kütüklerimizin çoğu Urfa’da. Hatay Kırıkhan’da yaşıyorum. Çok uğraştım, 150’yi aradım, milletvekilimiz var, ‘Bize hak verin oy kullanalım’ dedim. “Mümkün değil” dedi. Giderse 10 kişiye mal olacak. Nereye bakarsanız bakın burada en az 500 kişi var. Bu bölgede 50 tane böyle küme var. Bizi insan yapmaz. Bizi vatandaş olarak görmüyorlar.”

“BURAYA HERKES OY VERDİ”

Tarım işçilerinin astsubaylığını yapan Şanlıurfalı Halil Demir, yaşadıkları sağlıksız koşullardan şikayetçi:

“Çadırlarda kalıyoruz. Karanlıkta yatıyoruz, karanlıkta kalkıyoruz. Urfa’dan 500 kişi geldi, sadece kendi köyümden. Şereflikoçhisar’ın birçok köyünde 3 bin tarım işçisi var. Oy vermek istiyoruz, vermiyoruz. özgürlüğün olsun buradan bin kilometre yol gitmek için memleketimiz urfa’ya gitmek zorundayız geliş kişi başı 3 bin tl burada herkes oy kullanmıyor hepsi sıfır burdan sesleniyorum Türkiye Cumhuriyeti’nde 1 milyondan fazla tarım işçisi var Sadece Urfa’da Diyarbakır’ı terk edin Mardin’i terk edin 1 milyon küsur oy Kullanmadılar hep sıfır 15 çocuğum var hepsini okuldan getirdik .”

Kaynak: ANKA / Siyaset

dikiliajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu